Herkes gibi olmak için her şeyi unutup hiçbir şey olmamış gibi yapmalıydım.
Orhan Pamuk - Kırmızı Saçlı Kadın
Merhaba arkadaşlar. Bugün bir inceleme yazısı paylaşmak istedim.
İtiraf etmeliyim ki daha önce Orhan Pamuk okumadım ve okumayı da hiç düşünmemiştim. Hatta çok değerli bir hocamdan hediye olarak gelmeseydi yine de okumazdım. Orhan Pamuk'a karşı eskiden gelen bir ön yargım var. Bunu aşmam da pek mümkün görünmüyor.

Dediğim gibi daha önce Orhan Pamuk okumadığım için diğer kitaplarıyla karşılaştıramam ama sadece Kırmızı Saçlı Kadın hakkındaki görüşümü söyleyecek olursam, beklediğim gibi değildi. Kitapta Doğu ve Batı'da geçen iki baba-oğul efsanesinden söz ediliyor ama yazar okuyucuya bunları inandırmak için sanki hiç çabalamıyor gibi geldi bana. Olaylar da bir Yeşilçam filmi gibi olmuş sanki. Ayrıca kitabın son kısmının diğer iki kısım gibi anlatılması, yani anlatım tarzının aynı olması hoş olmamış. Sonuçta ilk iki bölüm aynı kişi tarafından, son bölüm de Kırmızı Saçlı Kadın tarafından anlatılıyor. Anlatım tarzının, üslubun farklı olması gerekirdi.
Sonuç olarak "Kırmızı Saçlı Kadın"ı beğenmedim diyemem ama çok da beğendiğimi söyleyemem. Normalde okumaktan zevk aldığım romanlardan farklı bir tarzda. Yine de siz okuyun. Okuyanlarınızdan da yorum bekliyorum.
Görüşmek üzere. :)
Begenenlere saygı duyuyorum fakat benim bekletimin altında bir romandi
YanıtlaSil